KARAİNEBEYLİ
ÇANAKKALE, GELİBOLU, KARAİNEBEYLİ 1978
Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine bağlı 700 nüfuslu bu köyde 48 gönüllü 3 dönem halinde 1.5 km.lik su kanalının kazımında çalıştılar.
Murat Taşkın diyor ki: (22 Ocak 2015)
Karainebeyli benim ilk liderlik deneyimimdi.
Eceabat'tan grupla otobüsten indikten sonra minibüs tutup hep beraber köye gidecektik. Grupta tek Türk bendim, grubun geri kalanı Avusturyalı idi ve yaş ortalaması oldukça düşüktü. 4 kişi 16 yaşında, 3 kişi 17 yaşında idi. Daha sonra grubun Avusturya'nın küçük bir yerleşim yerindeki kilisenin genç papazı ve cemaatten gençlerden oluşuğunu öğrenmiştim.
Eceabat'ta kimse "Karainebeyli"yi bilmiyordu. Bazıları "sakın Karnabel olmasın" dediler. Önce ciddiye almadım ama sonra birkaç kişi Karnabel ismini telaffuz edince şansımı denemeye karar verdim. Kiraladığımız minibüsle "Karnabel"e hareket ettik. Köye varıncaya kadar doğru yere gittiğimizden emin değildim. Köye varınca resmi adı "Karainebeyli" denilen köye halkın "Karnabel" dediğini öğrenmiş bulundum.
Temmuz 1978'de ilk GHD grubu bizdik. 3 hafta boyunca köyün 1,5-2 km dışındaki kaynağın çukuru kazıldı, zeminine küçük ve büyük çakıl taşları döşendi. Takiben 50 metre su kanalı kazıldı, su kanalı suyun dinlenme tankı için açılan temelde sonlandırıldı.
Bazı günler de kalınan köy okulunun bahçe duvarları boyandı. Grup gerçekten iyi çalışma yaptı. Kampın son günlerinde muhtar (muhaliflerin baskısı ile) yeni grup istemediğini söyledi. Kendisini oldukça zorlanarak ikna etmeyi başardım. Grup'tan 2 meraklı köylülerle domuz avına çıktı. Bir kez de grup (benden habersiz ve izinsiz) ayin yapmaya kalktı. Köyde 3 sene okuyup ilkokul 2'den ayrılan Süleyman Azak bir halk bilgesi olarak göze çarpıyordu. Kendisi uluslarası gemilerde çalışarak, gördüklerini doğru yorumlayarak kendini oldukça iyi yetiştirmişti. Gruba ve bana çok yardımcı oldu. Şu anda Bozcaada'da yaşıyor.
Aynı köye 2009 yılında tekrar gitme şansım oldu. Köy meydanında bazı köylülerle sohbet ettim. Bizleri hatırlayan yaşlılar vardı. Yaşlılardan biri ile köyün dışındaki kaynak, bekleme deposu ve boru hattını gözleme imkanım oldu. GHD gruplarının yaptığı sistem halen çalışıyordu. Ancak daha sonra Gelibolu'ya da su vermek amacıyla daha büyük bir kaynak yapmışlar. Bizim çalışan sistemi bir dereye akıtıyorlardı. Sistemin 30 seneyi aşkın süre sonra çalıştığını görmek gerçekten çok güzeldi.